Erken Dönem Çocuk Gelişimi Hakkında Bilmeniz Gereken 8 Madde

Abdulkadir Özbek

Erken Dönem Çocuk Gelişimi Nedir?

Ebeveynler olarak çocuklarımızın gelişimi bizim için çok önemli ve onların gelişiminde ilk yıllarda edinilen deneyimler beyin mimarisinin temelini oluşturuyor. Bu deneyimi onlara sağlarken dikkatli olmak zorundayız. İyi programlar ve uygulamalarla erken dönem çocuk gelişimini en iyi şekilde desteklemek mümkün olsa da dünyada birçok çocuk geride kalıyor. Buna engel olmak için Harvard Çocuk Gelişimi Merkezi “En İyi Pratiklerden Çığır Açan Etkilere” isimli bir rapor yayımladı. Bu raporda erken çocukluk gelişimi ile ilgili 8 tane unutulmaması gereken şeyi derledik.

Erken Dönem Çocuk Gelişimi

1- Stresli Ortamlar Herkesi Etkiler

Bebekler ve küçük çocuklar dahi, ailesi veya bakım ortamında bulunan kişilerin önemli streslerinden olumsuz şekilde etkilenirler. Elbette, stressiz bir dönem ya da çevrenin oluşturulması çok zordur fakat bunun uzun süreli olması sorun yaratan faktördür. Olumsuz fetal ve erken çocukluk deneyimleri, beyinde ömür boyu sürebilecek fiziksel ve kimyasal bozulmalara yol açabilir. Bu da çocuğun gelecekteki öğrenme kapasitesi ve davranışlarında bozulma riskini artırabilir. Çocukların aile içi streslere uzun süre dahil olmamasına dikkat etmek gerekir.

2-  Çevresel Faktörler Çocuğun Hayat Boyu Gelişimini Etkiler

Çocuğun gelişimi tek taraflı ya da sadece genler tarafından belirlenen bir süreç değildir. Bu süreç oldukça etkileşim gerektirir. Genler çok etkili olsa da çevresel faktörlerin insan gelişimi üzerinde güçlü etkiler yaratma gücü vardır. Çocuklar her ne kadar doğduklarından beri dürtülerini kontrol etmeyi, odaklanmayı veya bilgiyi hafızada tutmayı öğrenme kapasitesiyle doğar fakat hayatlarının devamında bu işlevleri ne kadar geliştirebileceklerinin temeli erken zamanlarındaki deneyimlerine dayanır.

3- Aile Dışı Kişilerle Etkileşim Faydalıdır

Anne-Babaya bağlılık temel bir ihtiyaç olsa da, çocukların aile içi ve aile dışındaki insanlarla ilişkileri de onların gelişimine katkı sağlar. Diğer bireylerle geliştirdiği güvenilir ve besleyici bağlar, anne babasıyla olan birincil ilişkiye zarar vermez. Aslında, çevresinde daha fazla insan olan çocukların, sosyal ve duygusal gelişimi desteklenir. Fakat, erken çocukluk döneminde çok fazla bakıcı değişimi, düşük kalitede kurulan bağlar sebebiyle çocuğun ihtiyaçları karşılanamayabilir ve çocukta güvenli bağ kurma kapasitesine zarar verebilir.

Erken Dönem Çocuk Gelişimi

4- Beyin Mimarisinin Temelleri İlk Yıllarda Şekillenir

Beyin oluşumu çocuk doğduktan sonra ilk yıllarda temelleri atılır fakat gelişim durmaz. Etkili görme ve duyma yeteneği gibi beyin fonksiyonlarının temel yönleri, duygusal gelişimin bazı kısımları erken deneyimlere çok bağlıdır. Rachel Heller Bağlanma kitabında çocuğun ilerideki ilişki kurma şekillerini (kaygılı bağlanma, kaçıngan bağlanma veya sağlıklı bağlanma) çocuk ve ebeveynin ilk yıllarda kurduğu bağdan etkilendiğini söylüyor. 

Erken Dönem Çocuk Gelişimi

Çoğu sosyal, duygusal ve bilişsel kapasiteyi içeren beyin bölümleri, erken dönemde yaşanan deneyimlerden çok etkilense de ergenlik ve erken çocukluk döneminde de gelişmeye devam eder. Bu nedenle psikolojide yer alan “Erken, daha sonradan daha iyidir.” ilkesi genel olarak geçerli olsa da çoğu gelişim alanı için fırsatlar 3 yaşın da ötesindedir ve öğrenme yeteneğimiz hep sürer.

5- Çocuğu İhmal Etmek Fiziksel İstismar Kadar Zararlıdır

Çocuğu ihmal etmek, sağlığı ve gelişimi için en az fiziksel istismar kadar ve muhtemelen ondan da büyük bir zarara sebebiyet verebilir. Kasti fiziksel kötü muameleye maruz kalmış çocuklar ile sürekli ihmale kalmış çocuklar karşılaştırıldığında, uzun süreli ihmal dönemi yaşayan küçük çocuklarda daha fazla dikkat sorunları, dil eksiklikleri, akademik zorluklar, içine kapanık davranışlar, bilişsel bozukluklar veya akran etkileşiminde sorunlar yaşayabilirler. Bu demek değil ki tüm gününüzü çocuğunuza ayırın, çocuğunuzla kaliteli vakit geçirmeniz  buradaki en kritik noktadır. 

6- Zorluğa Maruz Kalan Her Çocuk İleride Kötü Etkilerle Karşılaşmaz.

Zorluklara veya şiddete maruz kalan küçük çocuklar, her zaman stresle ilgili bozukluklar geliştirmezler veya şiddet uygulayan yetişkinler olarak büyümezler. Bu deneyimleri yaşayan çocuklar, ileride saldırganlıkla ilgili  sorunlar açısından daha büyük risk altında olsalar da kesinlikle kötü sonuçlara mahkum değillerdir. Destekleyici uzmanlar ve güvenilir bağların kurulması ile bu çocuklara büyük ölçüde yardım edilebilir.

7- Zorluktan Uzaklaştırmak Sorunları Çözmez

Çocuk zorluklar yaşıyor olabilir, şiddet görmüş olabilir yahut da ilgisiz kalmış olabilir. Bu noktada, çocuğu bu durumlardan uzaklaştırmak onda oluşan negatif etkiyi yok etmez. Elbette ki bulunulan ortamdan uzaklaştırılmalı fakat devamında duyarlı bir bakım sürecine geçilmelidir. Bu tip travmalara sahip olan çocıkların hızlıca güvenlik, control ve öngörülebilirlik duygularını geri kazandırabilecek ortamlarda bulunması ve iyileşmelerini kolaylaştırmak için çocuk psikologundan yardım istenilmelidir.

8- Dayanıklılık Bireysellik ile Gelişmez

Zorluklara rağmen uyum sağlama ve gelişme kapasitesi, destekleyici ilişkiler, biyolojik sistemler ve gen üçlüsü ile gelişir. Çocuğu yalnız başına bırakmak ve gerekli ilgiyi vermemek, onu daha dirençli yapmaz. Araştırmalar, çocukların sorunlarla baş etme yeteneğini geliştirmek için en az bir destekleyici ilişkinin olması gerektiğini söylüyor. Bu demek değil ki her sorununu hemen çözmek gerekir, sadece arkasında bir desteğin olduğunu bilmesi yeterlidir.

Kaynak:

Suggested citation: Center on the Developing Child at Harvard University (2016). From Best Practices to Breakthrough Impacts: A Science-Based Approach to Building a More Promising Future for Young Children and Families. 

Retrieved from www.developingchild.harvard.edu

Paylaş
Yorum Yaz
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Login

0
Would love your thoughts, please comment.x