Çocuklar Evde İngilizce Nasıl Öğrenebilir?
Giderek daha fazla ebeveyn, çocuklarının küçük yaşlardan itibaren İngilizce öğrenmesini istiyor. İngilizce dilinin çocuklarının “küreselleşmiş bir dünyada ilerlemelerine” yardımcı olacağını söyleyen ebeveynlerin sayısı giderek artıyor. Bu ebeveynler için çocukları İngilizce eğitimine ne kadar erken başlarsa o kadar iyi.
Bir çocuğun İngilizce başarısındaki en önemli faktör, çocuğun yaşı kaç olursa olsun ebeveynlerinin ilgisi ve cesaretlendirmesidir. Öyleyse ebeveynler, çocuklarının öğrenimini desteklemek için evde İngilizce için ne yapabilir? İşte öğretmenlerimizin en iyi ipuçları.
1- İngilizce’yi kendiniz de öğrenin
İngilizceye karşı olumlu bir tutum geliştirmeye kendinizden başlayın. Çocuğunuzu bir İngilizce kursuna gönderecekseniz eğer, neden siz de bir İngilizce kursuna katılmayasınız? Birlikte İngilizce öğrenmek, çocuklarınızla zaman geçirmenin ve başka bir dil öğrenmeye ve konuşmaya karşı olumlu bir tutum oluşturmanın harika bir yoludur.
British Council kısa süre önce İngiltere’den 2.000 yetişkine anket yaptı ve bunların yüzde 40’ının tatildeyken yabancı dilde iletişim kurma konusunda endişeli olduğunu tespit etti. Bu tür bir endişe küçük çocuklarınıza kolayca etki edebilir. Bu tip endişelere genellikle okulda başka bir dil öğrenmeye bağlı olumsuz anılar eşlik eder.
İngilizceyi kendiniz de öğrenerek, çocuklarınıza hata yapmanın en az mükemmel cümleler kurmak kadar iyi olduğunu gösterebilirsiniz.
2. İngilizce oyunlar oynayın
Çocuklar, herhangi bir yetişkin müdahalesi olmadan doğal olarak etraflarındaki her şeyi öğreneceklerdir. Bunu eğlenceli denemeler yaparak ve süreç boyunca birçok hata yaparak başarırlar. Çocuğunuzun İngilizce öğrenmede ilerlemesine yardımcı olmak için, onu bu yeni dille oynamasını sağlayın.
Evde de oynanabilecek saklambaç ve diğer popüler oyunları İngilizce oynamayı deneyin. Diğer bir deyişle, İngilizceyi ana dillerini öğrendikleri şekilde öğrenmelerini sağlayın.
3. Uyku vaktinde hikaye kitaplarını İngilizce okuyun
Özellikle çevrimiçi olarak veya diğer ebeveynlerle kitap değiş tokuşu yaparak herhangi bir dilde hikaye kitaplarını edinmek çok kolaydır. Çok küçük çocuklar, onlara okuduğunuz dili sorgulamazlar. Onlar daha çok uyku vakti hikayelerinin ritüeliyle ilgilenirler. Bu durum İngilizce pratiği yapma zamanlarını unutulmaz bir şekilde geçirmek için harika bir fırsat sağlar.
Hepimiz küçüklüğümüzden en sevdiğimiz kitapları hatırlıyoruz. Hatta bazı durumlarda yıllardır görmediğimiz veya okumadığımız kitapların cümlelerini hala hatırlayabiliyoruz. Hikayeler güçlü dil öğrenme fırsatları sağlar. Bu yüzden onları kullanmalıyız.
Her sayfa görsel ipuçlarıyla desteklendiği için çocuğunuza resimli hikaye kitapları okumak, dil geliştirmenin harika bir yoludur. Bu tür kitaplarda dil basitleştirilmiş ve tekrarlayıcıdır. Çocuğunuzun kelime dağarcığını genişletir ve onu karakter ve olay örgüsü hakkında sorular sormaya teşvik eder.
Çocuğunuza yüksek sesle İngilizce okuma konusunda kendinize daha az güveniyorsanız eğer, sesli kitaplar veya online hikayeler kullanmak harika bir alternatiftir.
4. İngilizce bir radyo istasyonunu açın ve arka planda açık bırakın
Bir dile maruz kalmakla bir dili öğrenmek arasında çok büyük bir fark vardır. Geleneksel olarak dil öğrenmeyi düşündüğümüzde, aklımıza okuldaki gramer derslerimiz gelir. Fiilleri tekrar eder ve bir ders kitabındaki sayfaları çeviririz. Bununla birlikte erken yaşta öğrenme, okulda öğrenim yerine başka bir dilin seslerine ve ritmine maruz kalmakla başlamalıdır.
Çocuklar ilk dillerini öğrenirken, etraflarındaki her şeyi dinleme, bilgiyi bir araya getirme ve sonra kullanma gibi inanılmaz bir süreçten geçerler. Bir çocuk ilk duyduğunda “oyuncak” kelimesini taklit etmez, bunun yerine bu kelimeyi kullanmayı denemeden önce birçok farklı kişi tarafından defalarca söylendiğini duymuş olacaktır.
Radyo, farklı aksanlarla birçok farklı konuşmacı tarafından konuşulan başka bir dili duyma şansı sunuyor. Tek yapmanız gereken akşam yemeğini hazırlarken arka planda radyo açmak.
5. Kurnaz olun ve oyunlar üretin!
Çocuklar dağınıklık çıkarmayı severler. Örneğin yapıştırmayı, kesmeyi, boyamayı, pişirmeyi… Bu tip aktivitelerle onların dikkatini çekmeyi başarabilirsiniz. Yaptığınız aktivitenin kendisinin İngilizce olması gerekmez, bunun yerine aktivite esnasında sadece İngilizce konuşma kuralı koymanız yeterli olacaktır:
” Can you pass me the glue, please? (Bana yapıştırıcıyı uzatır mısın lütfen?)”;
“ Thank you. (Teşekkür ederim)”
” Why don’t you draw something? (Neden bir şeyler çizmiyorsun?)”
Bu tür ifadeler, çocuğunuzu dile aşina etmek için en güzel yollardan birisidir. Eğer çok fazla İngilizce konuşamıyorsanız, birlikte kek pişirmek için İngilizce sesli veya yazılı tarif talimatlarını takip edebilirsiniz. Bu süreçte öğretmenlerin sınıfta kullandığı günlük İngilizceyi kullanmanız gerekir. Aynı zamanda onları okulda duyacakları türden İngilice dil bilgisine alıştırmış olursunuz.
6. Birlikte şarkılar söyleyin (veya şarkı söyleyemiyorsanız YouTube’dan yardım alın)
Birkaç şarkı veya tekerlemeyi dinledikten sonra çocuklar hızla mırıldanmaya, müziğe eşlik etmeye ve daha fazla kelimeyi bir araya getirmeye başlarlar. Müzik ve kafiye çocukların cümleleri, tonlamaları, perdeleri ve ritmi kullanmalarına yardımcı olur. Ayrıca İngilizce bilgilerinin pekişmesinden gelen bir özgüvenleri oluşur.
Belki de daha ileriki zamanlarda, çocuklar İngilizce dilbilgisi hakkında daha fazla şey öğrenmeye başladıklarında bu şarkıları hatırlayacaklar ve öğretilen konular hakkında kendilerinden daha emin hissedecekler.
7. Wii veya PlayStation’ı İngilizce’ye çevirdiğinizden emin olun
Sahip olduğumuz her teknolojik alet dil seçenekleriyle birlikte gelir ve bildiğimiz gibi, dili geliştirmenin ana yollarından biri tekrar etmektir. TV’niz, iPad’iniz, dizüstü bilgisayarınız veya telefonunuz için işletim dili olarak İngilizceyi kullanmanız, ister istemez çocuğunuzun bazı kelimelere aşina olmasını sağlayacaktır.
Günümüzde çocuklar okumayı ve yazmayı öğrenmeden önce, genellikle iPad’leri veya ebeveynlerinin telefonlarını kullananmayı öğrenirler. ‘Password’, ‘Login’, ‘Choose’, ‘Press’ veya ‘Game Over’ gibi kelimeleri tanımaya başlaması, çocuğunuz için yararlı bir başlangıç noktası olacaktır.
8. İngilizce konuşan arkadaşlarınızı davet edin
Hepimiz, yaşımız ne olursa olsun, öğrendiğimiz dilde pratik yapma şansı elde ettiğimizde bunu değerlendireceğiz. Öyleyse neden İngilizce konuşan arkadaşlarınızı akşam yemeğine davet etmiyorsunuz? Çocuğunuz bu buluşmadan gerçekten fayda sağlayacaktır.
9. Rahatlayın
Çocuğunuz hata yaparsa veya hemen İngilizce konuşmaya başlamazsa hemen endişelenmeyin. Beynin, dil öğrenme sürecinde bir kod çözme ve kalıp bulma sürecinden geçmesi gerekir. Dil öğrenimi genellikle uzun bir dinleme ve düşünme döneminden sonra başlar.
Aynı anda birçok farklı dile maruz kalan çocuklar tüm bilgileri yerine koymak için biraz daha zamana ihtiyaç duyabilirler.
Endişelenmeyin, çocuğunuz yakında herhangi bir yardım almadan gelişecek ve yaşamında birden fazla dil konuşma yeteneğine sahip olacak.