Dünyaya Yön Veren Bilim İnsanları

Günümüz Dünyasınını Şekillendiren ve Dünyaya Yön Veren Bilim İnsanları

İnsanoğlu günümüzde sahip olduğu refah seviyesine hayatımızı kolaylaştıran bilim insanlarının buluşları ve icatları sayesinde ulaşmıştır.

Sümerlerden itibaren yazının bulunmasıyla hız kazanan bilimsel gelişmeler, bilim insanlarının her alanda önemli başarılara imza atmalarını sağlamıştır. Matbaa ve elektriğin icadından, bilgisayar ve akıllı telefonların hayatımıza girişine kadar uzanan bu süreç, hızlı bir şekilde devam etmektedir.

Aşağıda bahsedeceğim bilim insanları ise geçmişte dünyaya bakış açımızı büyük ölçüde değiştirerek günümüz dünyasını şekillendirmişlerdir.

1- Marie Curie:

Yazıma kimya ve fizik denildiği zaman akla gelen ve kendini bilime adamış isimlerden birisi olan Marie Curie’yi tanıtarak başlamak istiyorum.

Marie Curie Nobel ödülü almış kimyager ve fizikçidir. Marie Curie 7 Kasım 1867 tarihinde Polonya’da dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren Marie parlak zekâsıyla dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı. Marie’nin babası (Wladislaw Sklodowska) o dönem Varşova Lisesi’nde fizik ve matematik öğretmenliği yaparken, annesi( Bronislawa Sklodowska) bir kız yurdunda müdür olarak görevliydi.

Eğitim almak adına 1891 yılında ablasının yanına Paris’e giden Marie sınıf birincisi olarak fizik alanında başarıyla mezun oldu. Aynı zamanda matematik alanında eğitim alarak bu okulunu da dereceyle bitirdi.

Okul bittikten bir süre sonra birlikte nice başarılara imza atacak olan (eşi) Pierre Curie ile tanışarak 1895’te evlendi. Çiftin 1897 yılında ilk kız çocukları olan İrene dünyaya geldi. Bilimsel çalışmalarını aralıksız sürdüren çift; radyoaktivite alanı hakkında birçok çalışmaya birlikte imza attı.

Temmuz 1898’de uranyum adı verilen radyoaktif maddenin bozulması sonucunda oluşan polonyum maddesini buldular. Radyoaktif maddeler üzerinde çalışmalar yapmaya devam ederken radyum adı verilen elementi de buldular. Marie, 1903 yılında doktorasını verdi. Fransa’da gelişmiş bilim alanında doktora unvanı alan ilk kadın oldu. Aynı yıl kocası ve Becquerel ile paylaştığı Nobel Fizik Ödülü’nü alarak, muhteşem bir ilke imza attı. O artık tarihte Nobel Ödülü alan ilk kadın bilim insanıydı.

1904 yılının sonlarına doğru ikinci kızları Eve doğdu. Zamanla Marie ve eşinde, radyasyondan kaynaklanan rahatsızlık belirtileri baş gösterdi. 19 Nisan 1906’da eşinin vefat etmesiyle iki çocuğu ile dul kalan Marie, kocasının Sorbonne’daki öğretmenlik görevini devam ettirdi. Böylece 1908’de Sorbonne’daki ilk kadın profesör oldu.

2- Nikola Tesla:

Tesla 1856’da Hırvatistan’da bir din adamının oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Tesla’nın elektrik çalışmalarına olan ilgisinin çok küçük yaşlarda annesinin teşvikiyle başladığı bilinmektedir.

Annesinin desteği ile fizik ve matematik bilgisini ilerleten Tesla, Avusturya’da eğitimine devam etmiştir. Üç dil bilen Tesla (Almanca, İngilizce, Fransızca) kısa bir süre sonra okulu bırakarak Paris’te bir telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda önemli tecrübeler edindiği bilinmektedir. Bir Donem Edison ile birlikte çalışan Tesla daha sonra fikir ayrılığı nedeniyle yollarını ayırmıştır. Hayatı boyunca kendini bilime dayan ve birbirinden ilginç heyecan verici buluşlara imza atan Nikola Tesla, 86 yaşında, 1943 yılında hayata veda etmiştir.

İnsanlığa olan katkıları

Dünyaca bilinen Nikola Tesla, adına kayıtlı patenti bulunan 300’den fazla icada imza attığı bilinmekle beraber en çok bilinen icatları arasında ;

Alternatif Akım
Tesla Bobini
Neon Lambaları
Büyüteç Verici ve Kablosuz Enerji
Uzaktan Kumanda
Tesla Türbini
Tesla Röntgeni
Tesla Radyosu yer almaktadır.

3- Louis Pasteur:

Kimyager ve mikrobiyolog olan Louis Pasteur, 27 Aralık 1822’de Fransa’da dünyaya gelmiştir. Hayatını bilime adayarak insanlığa sağladığı katkılarıyla günümüze kadar gelen başarılı çalışmalara ve buluşlara imza atmıştır.

Fransa’da Fen Fakültesi’ni tamamladıktan sonra Fizik ve Kimya dalında doktorasını tamamladı.

1948 yılında Strasbourg Fen Fakültesi’nde yardımcı kimya profesörü olan Pasteur, 1854 yılında kadar bu göreve devam etti. Daha sonra Fen Fakültesi’nde kimya profesörlüğe yükseldi.

İnsanlığa olan Katkıları:

Görev yaptığı yıllarda kuduz, şarbon, tavuk kolerası, gibi hastalıklar üzerine çalışmalarda bulundu. Ayrıca kuduz köpekler ve bakteriler üzerine yaptığı çalışmaları ile tıp alanında önemli katkılar sağladı.

Çalışmaları sayesinde mayalanabilir (Fermantasyon)sıvıların uzun süre bozulmadan saklanabilmelerini sağlayan “pastörizasyon” yöntemini buldu. Bu çalışması ile; o güne kadar kimyasal olarak görülen olayın gerçekte canlı organizmaların çoğalması olduğunu ortaya koydu.

Hastalıkların önlenmesi için aşı yöntemi geliştirerek, kuduz bir köpek tarafından ısırılan ve o günün şartlarında öleceğine kesin gözüyle bakılan bir çocuk üzerinde aşıyı deneyerek çocuğun hayatını kurtarmıştır.

İpek böceklerinin sebep olduğu bir hastalık olan ‘’Pebrine’’ ile mücadele ederek çalışmalarıyla salgının bitirilmesini sağladı.

Yaptığı çalışmalarla hafızamıza insanlığa oldukça katkıları olan Louis Pasteur 1895 yılında 72 yaşında vefat etmeden önce “ Hiç kuşkum yok ki, bilim ve barış cehalet ve savaşı yok edecektir. Ulusların yıkmak yok etmek için değil, yaşamı yüceltmek için birleşeceğine, geleceğimizi bu yolda uğraş verenlere borçlu olacağımıza inanıyorum” demiştir.

4- Galileo Galilei:

16. Yüzyılın önemli isimlerinden olan Galileo 1564 yılında İtalya’da dünyaya gelmiştir.

İlk tahsilini Floransa’da yapan Galileo , 1581 yılında Pisa Üniversitesi’nde tıp eğitimine başlamış ancak eğitimini yarıda bırakarak 1583’ten itibaren matematiğe doğru ilgisini arttırmıştır.

İnsanlığa olan katkıları:

Astronomi gözlemlerinde teleskobun kullanılmasını başlattı.
Ay yüzeyinin girintili çıkıntılı olduğunu öne sürdü.
Yıldız kümeleri gözlemleri yaptı.
Samanyolu Gökadası’nın birçok yıldızdan oluştuğunu buldu.
Jüpiter’in uydularını keşfetti.
Venüs’ün evrelerini gördü.
Satürn’ü gözlemledi.
Güneş üzerinde bulunan gölgelerin leke olduğunu kanıtladı.
Astronomi alanında yaptığı buluşlarını 1610’da “Sidereus Nuncius” (Yıldızların Habercisi) adlı eserinde kaleme aldı.
Floransa’da saray matematikçisi oldu.
“İki Kainat Sistemi Üzerine Konuşmalar” adlı eserini 1632’de yayınladı. Ancak kitabında yazdıklarından dolayı Roma’da mahkemeye çağrıldı.1633’te bu kitabı yasaklanarak vefatına kadar ev hapsine mahkum edilen Galileo 1642 de vefat etti.
Galileo’nun çalışmalarından dolayı UNESCO 2009 senesini Dünya Astronomi Yılı (DAY 2009) olarak kabul etti.

5- Albert Einstein:

Albert Einstein 14 Mart 1879’da Almanya’da dünyaya geldi. Fizik ve matematik alanında yaptığı çalışmalarla 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.

Albert Einstein oldukça dikkat çeken buluşları sayesinde modern bilim oldukça ilerleme kaydetmiştir. Albert Einstein buluşlarını maddeler halinde sıralamak gerekirse:

Kuantum Fiziği ve Belirsizlik
Kütle Enerjisi Denkliğini ortaya çıkarttı.
İzafiyet Teorisi (Özel)
İzafiyet teorisi. (Genel görelilik.)
Fotoelektrik Etkis

Kitapları

Görelilik; Özel ve Genel Kuram: Popüler Bir Yorum, 1920.
Görelilik’in Anlamı, 1921.
Tek Atomlu Ddeal Gazların Kuantum Kuramı, 1924.
Brown Hareketi Kuramı Üzerine Araştırmalar, 1926.
Gördüğüm Kadarıyla Dünya, Denemeler, 1934.
Felsefem, 1934.
Fiziğin Evrimi, Leopold Infield ile birlikte, 1938.
Otobiyografik Notlar, Denemeler, 1949.
Denemeler, 1950.

6- Isaac Newton:

Dünya tarihinde en önemli bilim insanlarından birisi olarak kabul edilen Isaac Newton, matematik, fizik, astronomi, felsefe ve ilahiyat vb.. birden çok alanla ilgilenmiştir.

Isaac Newton, 4 Ocak 1642 tarihinde dünyaya geldiğinde babası hayatta değildi. Çocukluk yıllarından beri yaşıtlarından farklı düşünmesi oldukça dikkat çekmiştir. Genellikle arkadaşlarının oynadığı oyunlara katılmak yerine farklı oyuncaklar, su çarkları ve güneş saatleri tasarlardı.

Isaac Newton, bilim insanları tarafından tarihin en etkili insanlarından kabul edilmektedir. Newton, tüm zamanların en iyi fizikçileri arasında ismi geçerek, Albert Einstein’dan sonra 2. sırayı almıştır.

İnsanlığa olan katkısı:

Gezegen yörüngelerinin evrensel kanununu açıkladı.
Evrensel Çekim Kanununu buldu.
Etki-tepki yasası, eylemsizlik yasası ve kuvvet-ivme yasasını buldu.
Beyaz ışığın gerçekte ne olduğunu açıklayarak, beyaz ışığı bir prizma yardımıyla tayfına ayırdı.
Işığın parçacıklardan oluştuğunu iddia etti.
Aynalı teleskobu icat ederek astronomide devrim yaratmıştır.
Calculus adlı matematik bilimini (Leibnitz ile birlikte)icat etmiştir.

Eserleri:

De Motu Corporum in Gyrum (1684)
Philosophiae Naturalis Principia Mathematica (1687)
Opticks (1704)
Arithmetica Universalis (1707)
Observations Prophecies Of Daniel and Apocalypse of St. John (1733)
An Historical Account of Two Notable Corruptions of Scripture(1754)

7- Ali Kuşcu:

Ali Kuşçu’nun doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemekle beraber On Beşinci yüzyıl başlarında Semerkant’ta dünyaya dünyaya gelmiş bir müslüman bilim insanıdır.

Babası, Uluğ Bey’in doğancıbaşı hizmetinde olduğu için “kuşçu” lakabıyla anılmaktadır.

Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, Kadızadelerden matematik ve astronomi dersleri almıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey’e yardımcı ve rasathanesine müdür oldu. Fatih Sultan Mehmed’in davetiyle İstanbul’a gelerek Ayasofya Medresesine müderris olmuştur. 16 Aralık 1474 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.

İnsanlığa olan katkısı:

Ali Kuşçu, güneş saati tasarlamıştır.
İstanbul’un enlem ve boylam derecelerini belirlemiştir.
Dünyada Ay’ın haritasını ilk çıkaran kişi olarak Ay’ın bir bölümüne adı verilmiştir.
Zic-İ Uluğ Bey (yıldız kataloğu) adlı eseri oldukça önemlidir. Ali Kuşçu’nun eserleri asırlarca üniversitelerde ders kitabı olarak kullanılmıştır.